Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş : -Ormanda ilerlerken,
karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultacak vakit yok! Silahı
bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat ayı peşimde! Benden
hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O
kadar yaklaşmıştı. Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü. Fırsat bu
fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana
yetişti. Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.
Allahtan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü. Talih bana
gülüyor! Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz
metre kadar açtım. Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana
yetişti. Yine nefesi ensemde... şansa bakın... ayının tekrar ayağı kayıp
yere düşmez mi? Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış: -Sen de çok
yürekliymişsin kardeşim! Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar
sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim. Avcı dönüp
ters ters sözünü kesene bakmış : -Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez
neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?